Geleceğin Lezzetli ve Sürdürülebilir Dünyası: Beslenme ve İklim Değişikliği Arasındaki Bağlantı

Günümüzde, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik konuları, dünya genelinde büyük bir endişe kaynağıdır. Karbondioksit emisyonları, küresel sıcaklık artışı, erozyon, su kaynaklarının azalması ve biyolojik çeşitliliğin kaybı gibi çevresel sorunlar, gezegenimizin geleceğini tehdit etmektedir. Bu sorunlarla başa çıkmak ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek, acil ve ortak bir sorumluluktur.

İklim Değişikliği ve Tarımın Etkisi

İklim değişikliği, tarım ve gıda üretimini ciddi şekilde etkilemektedir. Yükselen sıcaklıklar, kuraklık, sel ve deniz seviyelerinin yükselmesi gibi iklim değişikliği sonuçları, tarım arazilerine zarar verirken verimliliği olumsuz etkilemektedir. Bu durum, gıda üretimini ve besin zincirini tehdit ediyor. Aynı zamanda, bu değişiklikler gıda fiyatlarını artırabilir ve besin güvenliğini tehlikeye atabilir.

Sürdürülebilir Tarım ve Beslenme

Gelecekteki beslenme alışkanlıkları, sürdürülebilir tarımın teşvik edilmesini gerektiriyor. Sürdürülebilir tarım, toprakları korumayı, su kaynaklarını etkili bir şekilde kullanmayı ve kimyasal gübre ve pestisit kullanımını azaltmayı amaçlar. Bu yaklaşım, hem çevresel hem de insan sağlığı açısından olumlu etkiler yaratır. Toprakların verimliliğini artırarak, gıda güvenliğini sürdürmek ve iklim değişikliği ile mücadeleye katkı sağlamak mümkün olur.

Bitki Temelli Beslenme ve Azaltılmış Et Tüketimi

Gelecekteki beslenme modelleri, bitki temelli bir yaklaşımı benimsemeyi teşvik ediyor. Daha fazla sebze, meyve, baklagiller ve tam tahıllar tüketmek, sürdürülebilirlik açısından önemlidir. Aynı zamanda, et tüketimini azaltmak veya alternatif protein kaynaklarına yönelmek, çevresel etkileri azaltmamıza yardımcı olabilir. Geleneksel hayvancılık, sera gazı emisyonlarının önemli bir kaynağı olduğundan, et tüketimini azaltmak iklim değişikliği ile mücadelede önemli bir adım olabilir.

Gıda Atığı Azaltma

Gıda atığı, hem çevresel hem de ekonomik açıdan büyük bir sorundur. Her yıl tonlarca yiyecek çöpe giderken, birçok insan dünyanın birçok yerinde açlıkla mücadele etmektedir. Gelecekteki beslenme alışkanlıkları, gıda atığının azaltılmasını vurgular. Daha bilinçli alışveriş yapmak, tarihleri yaklaşan ürünleri öncelikli tüketmek ve artıkları minimumda tutmak, bu konuda adımlar atmamıza yardımcı olabilir.

Bilinçli Tüketici Olmak

Gelecekteki beslenme, bilinçli tüketici davranışlarına dayalı olmalıdır. Ürünlerin sürdürülebilirlik etiketlerini ve kaynaklarını incelemek, çevre dostu gıdalara yönelmek ve yerel ürünleri desteklemek, daha sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlar. Aynı zamanda, gıda şirketlerini sürdürülebilir uygulamaları benimsemeye teşvik etmek ve bu konuda daha fazla şeffaflık sağlamak, tüketicilerin daha bilinçli tercihler yapmalarına yardımcı olabilir.

Geleceğin Beslenmesi, Sürdürülebilir Geleceğimizdir!

Gelecekteki beslenme alışkanlıkları, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlikle sıkı sıkıya bağlantılıdır. Daha sürdürülebilir bir dünya için, gıda üretiminden tüketimine kadar her aşamada daha bilinçli ve sorumlu olmalıyız. Beslenme tercihlerimiz, gelecek nesiller için daha yeşil, sağlıklı ve sürdürülebilir bir gezegenin temelini atmada kilit bir rol oynuyor. Geleceğin lezzetli ve sürdürülebilir dünyası, bugünün kararlarıyla inşa ediliyor. İklim değişikliğiyle mücadelede ve sürdürülebilir bir gelecek için her birimiz üzerimize düşeni yapmalıyız.

Dijital Okuryazarlık 7.Hafta Ders Notları

Google, Bing, Yahoo, Mynet, Yandex genel arama motorları örnekleridir.

2 farklı yaygın arama yöntemi vardır; arama çubuğuna url ve arama motoruna terim yazmak.

Arama yaparken anahtar kelime sayısı minimumda tutulmalıdır. Aramada – eklenirse anahtar kelime olmayan, + eklenirse anahtar kelimenin yer aldığı sonuçlar gösterilir. Bilinmeyen terimler için yıldız işaretini (*) kullanılır. Kelime öbeklerinin varyasyonlarını bulmak veya bir kelime öbeğinin ortasındaki kelimeleri hatırlamak için tırnak işaretleriyle kullanılır. Örnek: İstanbul * BAU *. AND veya & ile tüm terimleri veya tümcecikleri içeren web sayfalarını bulabilir, NOT veya – ile bir terim veya tümceciği içeren web sayfaları çıkarılır.

Search Engine Optimization (SEO): Web sitelerinin arama motorlarında daha iyi performans göstermesi, daha üstte yer alması işlerimi çalışmalarının hepsine verilen genel terimdir.

Designed by rawpixel.com / Freepik

Google: 1998 yılında Sergery Brin ve Lary Page tarafından kurulmuştur. Her türlü materyal aranabilir. Google Akademik çatısı altında Makaleler, tezler, bildiriler, raporlar gibi akademik çalışmalara yönelik belgeleri aramak için kullanılan arama motoru geliştirilmiştir.

Yahoo: Arama motoru olarak hizmet vermeyi amaçlayan Yahoo, zamanla e-posta, haber, hava durumu, seyahat, sinema, müzik, iş arama, finans gibi hizmetleri bünyesine ekleyerek dünyada en çok ziyaret edilen siteler arasına girmeyi başarmıştır.

Mynet: Türkiye’nin ilk Türkçe portalı olan Mynet, kullanıcıların tüm faaliyetlerini etkili ve verimli bir şekilde gerçekleştirebilecekleri interaktif bir platform sunmayı amaçlamaktadır.

Yandex: Kullanıcılarına internette aramanın yanı sıra haberler, e-posta, çeviri, harita gibi birçok farklı internet servisi sunmayı amaçlayan bir arama motoru ve web bilgi partalıdır. Coğrafyaya göre ve kişiselleştirilmiş çözümleri vardır.

Bing: Microsoft şirketinin daha önce bilinen adıyla Live Search, Windows Live Search ya da MSN Search yerine kullanıma sunduğu bir arama motorudur. 59 farklı dilde kullanılabilmektedir.

Yaani: Türkiye’de Turkcell tarafından geliştirilmiş bir arama motorudur. Hava durumu, döviz, eczane, çeviri gibi özellikleri vardır.

Dijital Okuryazarlık 6.Hafta Ders Notları

Vatandaşlık yaşanılan yerde devlet tarafından sunulan haklar.

Dijital Vatandaşlık: Topluma, topluluğa online çevrimiçi katılmadır. Dijital vatandaşlık 9 parçadan oluşur.

Dijital Erişim: Dijital verilere ulaşma ve bu verileri görüntülemedir. Dijital erişime sahip olmak, dijital teknolojiye hızlı ve kaliteli bir şekilde ulaşmaktır.

Dijital Ticaret: Elektronik ticaret ve e-ticaret ile aynı anlama gelen dijital erişim; ağ üzerinden ziyaretçilerin dijital veya fiziki ürünleri maddiyat karşılığında satın almasıdır.

Dijital İletişim: Cep telefonu ile, video konferans ile, mail ile kurulan iletişim kurma şeklidir.

Designed by rawpixel.com / Freepik

Dijital Okuryazarlık: Dijital teknolojiyi ne zaman ve nasıl kullanılacağının bilinmesidir.

Dijital Görgü Kuralları: Dijital vatandaşlığın bir parçasıdır. İnsanların fikrine ve görüşüne saygı duyulmasıdır.  

Dijital Hukuk: İnsan eyleminin olduğu yerde hukuk var olmalıdır. Telif hakkı ve fikri mülkiyet haklarına dikket edilmelidir. İnsanların eserleri, fikrileri ve ürünleri referans kullanmadan paylaşılamaz.

Dijital Hak ve Sorumluluklar: Tüm dijital teknoloji kullanıcılarına sunulan ayrıcalıklar, özgürlükler ve bununla birlikte beklenen sorumluluklardır.

Dijital Sağlık: Teknoloji kullanımı ile ilgili fiziki-psikolojik iyi olma halidir.

Dijital Güvenlik: Kişisel bilgilerin korunmasıdır. Bilgisayar ve dijital aygıtların güvenliği virüs programları ile sağlanabilir. Yedekleme alınabilir.

Dijital Ayak İzi: Online ortamda yapılan her bir paylaşımdır. Doldurulan formlar, sosyal medya hikayeleri, toplantılar, e-posta kayıtları vb. veriler ayak izini oluşturur.

Dijital Okuryazarlık 5.Hafta Ders Notları

Gerçek Benlik: Şu an var olunan kişi, gerçek benliktir.

İdeal Benlik: Nasıl bir birey olayı istediğimiz ve istediğimiz ulaşabileceğimiz en ideal özelliklere sahip benliktir.

Gereken Benlik: Toplumsal, ideolojik baskılar ve beklentilerle oluşan benliktir.

Etkili İletişim Stratejileri

İletişim bireyin diğer bireylere veya topluma düşüncelerini, isteklerini, duygularını, düşüncelerini ve fikirlerini yazılı, sözel veya bir başka araç ile anlatması, geçirmesi ve hissettirmesidir.

İletişim Süreci; kaynak, mesaj, kodlama, kanal, kod çözme, alıcı, geri bildirim ve bağlamdan oluşur.

Kaynak: Gönderen kişidir, kaynak net olmalıdır. Neden iletişim kurulduğu tam ve doğru olarak bilinmelidir.

Mesaj: İletilmek istenilen bilgidir. Mesaj olmadan iletişim kurmak için sebep yoktur.

Kodlama: Mesajın alınıp diğer tarafla paylaşılabilecek bir biçime aktarmasıdır.

Kanal: Mesajın iletilmek için kullanıldığı yöntem ve ya yöntemlerdir.

Designed by rawpixel.com / Freepik

Kod Çözme: Gönderilen mesajı aldığınızda kod çözme gerçekleşir. Kod çözme için gereken iletişim becerileri, okuma ve anlama, aktif olarak dinleme veya gerektiğinde açıklayıcı sorular sorma becerisidir.

Alıcı: Mesajın, bilginin ve iletinin alıcı kişidir.

Geribildirim: Mesajın kaynaktan alıcıya kadar geçen sürecin değerlendirilmesi ve bildirilmesidir.

Bağlam: İletişim kurulması durumudur.

Etkin Yazılı İletişim

Konuyu içeriğe uygun ve kısaca belirtmeliyiz.

Etkili yazılı iletişim süreci selamlama ile başlar, karşımızdaki kişi resmi bir şekilde selamlanarak maile başlanır. Kendimizi tanıtarak, kim olduğumuzdan, sınıfımızdan, bölümümüzden bahsederek devam eder.

Maili kısa tutmalıyız, dilbilgisi, noktalama bilgisi vb. önem belirten şeylere dikkat etmeliyiz.

Kapanış kısmında saygı, dilek gibi ifadelerde bulunmalıyız ve imza-iletişim bilgilerini eklemeliyiz.

Video Görüşmeleri

Skype, Goole Meet, BigBlueButton, GoToMeeting, Zoom, Adobe Connect gibi uygulamalar kullanarak görüntülü yapılan görüşme türüdür.

Görüşmeye başlamadan önce internet bağlantısı, cihaz şarj, kulaklık, mikrofon vb. şeyler kontrol edilmelidir. Görüntü ve mikrofon kapalı olarak görüşmeye dahil olunmalıdır. Giysi, arka plan, bulunulan ortam gibi unsurlara dikkat edilmelidir.

Telefon Görüşmeleri

Telefon görüşmelerinden önce arayan kişi kendini tanıtmalıdır. Kullanılan dile dikkat edilmelidir. Konuşan kişinin sözü kesilmemelidir. Yakınımızda bir kağıt ve kalem bulunmalıdır konuşma esnasında not alınacak şeyler olabilir.

Yüz Yüze Görüşmeler

Vücut diline dikkat edilmelidir. Dik durulmalı, karşımızdaki kişinin yüzüne bakmalıyız.

Dikkat Edilmesi Gereken Unsurlar:

  • Göz teması korunmalıdır.
  • Kelimeler iyi seçilmelidir.
  • Ses seviyesi iyi seçilmelidir.
  • İyi bir dinleyici olunmalıdır.

Dijital Okuryazarlık 4.Hafta Ders Notları

4. Hafta

            1.) Çeşitli kaynaklar kullanılarak ve istenilen bilgiler uygun platformlarda arayıp bulunmalıdır. Doğru arama için sınıflandırma, anahtar kelime tanımlaması gibi önemli uygulamalar kullanılmalıdır.

            2.) Eleştirel düşünme ve analiz etme, kaynakları eleştirel olarak düşünülmeli ve uygun bir şekilde “etik kurallar çerçevesinde” analiz edilmelidir. Eleştirel düşünce geliştirilebilir bir beceridir. Merak etme, hayal etme, tartışma gibi bileşenleri vardır.

                        2a.) Bilgi edinme: Bir konu hakkında belirli bir araştırma yaparak öğrenilen şeyler bütünüdür.

                        2b.) Deney yapma: Bir işi deney ile ne yapacağı, ne olacağı hakkında bilgi bulmadır.

                        2c.) Danışma: Doğru bilginin kaynağını bulmadır.

                        2d.) Yargılama: Mantık kullanarak sonuca varmaktır.

                        2e.) Karar verme: Hangi politikaların uygulanacağına karar vermedir.

            3.) Üretken ve güçlü iletişim: Bilgilerin düzgün bir şekilde kullanılması, edinilen bilgiler kullanılarak yeni fikirler ve ürünler üretilmesidir. Düzenleme ve paylaşma için değişik teknolojiler kullanılmaktadır.

            4.) Bilgi okuryazarlığı: Bilgiye ne zaman ihtiyaç olduğunun tespit edilmesi, uygun kaynak tarayarak bulunması, analiz edilmesi, düzenlenmesi ve kullanılması yeteneğidir. Edinilen bilgiler, istenilene uygun olarak değerlendirilir, ilgi alanlarına uygun bilgi aranır ve niteliği sorgulanır. Farklı görüşler kullanılır.

Veri işlenmesi gereken ham maddelerdir. Enformasyon bilgi okuryazarlığıdır. Bilgi belirli bir amaç için hangi verilerin kullanacağının bilinmesi, eleştirel düşünce ile yorumlanmasıdır. Bilgelik bilgi ve yorumların nasıl kullanılacağının bilinmesi ve yorumlanmasıdır.

Kişiselleştirilmiş Tıp Nedir?

Kişiselleştirilmiş Tıp Nedir?

Her insan fiziki görünüş ve özellikleri ile birbirine benzerlik gösterse de genetik, biyolojik çeşitlilik bakımından birbirleri ile arasında farklılıklar içerir. Sahip olunan genetik varyosyonlar nedeniyle herkese aynı tedaviyi, aynı dozda uygulamak doğru değildir. Kişiselleştirilmiş tıp da bu noktada önemli rol oynamaktadır. Kişiselleştirilmiş tıp; kişinin genetik yapısı, gen dizilimleri ve fiziksel-biyolojik özellikleri dikkate alınarak doğru tanı, doğru zamanda konularak kişiye uygun tedavinin doğru dozda uygulanmasıdır.

Kanser türleri için yatkınlık geni olduğu bilinen 27 farklı gen vardır. (ATM, BRCA1, BRCA2, CDH1, CHEK2, NBN, PALB2, RAD51C, RAD51D, TP53, APC, BARD1, BRIP1, EPCAM, FAM175A, MLH1, MRE11A, MSH2, MSH6, MUTYH, PIK3CA, PMS2, PMS2CL, PTEN, RAD50, STK11, XRCC2). Kişiselleştirilmiş tıp yeni nesil dizileme teknolojisi kullanılarak bu genler ile ilişkilendirilmiş mutasyon analizi yapılması ve tanı, prognoz , tedavi vb süreçlerde daha doğru kararlar alıp en etkili tedavi uygulaması hedeflenmektedir. Kısacası “Kişileştirilmiş Tıp” kişiyi en doğru şekilde anlayıp, en uygun tedaviyi uygulamayı amaçlamaktadır.

Kızıl Sürgün

Dr. Tevfik Uyar tarafından kaleme alınan bilimkurgu romanı. Mars’a gitmek üzere sürgün yiyen Ömür ve eşi Feray’ın hazırlık süresince yaşadıkları süreç, birbirleri ile yaşadıkları problemler. Ömür’ün iş yerinden arkadaşı Müjgan ile birbirleri ile yakınlaşması. Ömür’ün Feray hakkındaki kuşkularının doğru çıkması ve hayatındaki köklü değişimleri inceleyen eser. Olay örgüsü, betimlemeler ve anlatım sürükleyiciydi, keşke bitmese, daha kalın olsaydı dediğim bir kitap oldu. 2-3 saat diliminde okunabilecek etkileyici bir roman, Dr. Tevfik Uyar’ın bir sonraki eserlerini heyecanla bekliyoruz.

Aşı Takibi İçin Görünmez Bir Kuantum ‘Dövme’

Gelişmekte olan ülkelerde; ülke çapında aşılama girişimlerini denetleyen insanlar için, kime hangi aşı ne zaman yapıldı takip etmek zor olduğu için bir çözüm üretmek istediler. MIT araştırmacılarının bir çözümü önerisi sundu; aşının kendisinin yanında cilde güvenle gömülebilen bir mürekkep yarattılar ve sadece özel bir akıllı telefon kamera uygulaması ve filtresi kullanılarak görülebiliyor. Yapılan aşı kaydını elektronik olarak veya kağıda dökmek yerine doğrudan hastanın cildine gömmek için gizli bir yol önerdiler ve düşük riskli izleme sistemleri, doğru aşı kayıtlarını tutma işlemini büyük ölçüde basitleştirebileceğini dile getirdiler.

Kevin McHugh, “Kağıt aşı kartlarının sıklıkla kaybolduğu veya hiç bulunmadığı ve elektronik veritabanlarının duyulmadığı alanlarda, bu teknoloji, her çocuğun aşılanmasını sağlamak için hasta aşılama geçmişinin hızlı ve anonim olarak tespit edilmesini sağlayabilir.”

Görünmez “dövme”, kızılötesi ışık altında parlayan minik kuantum noktalarından (ışığı yansıtan küçük yarı iletken kristallerden) oluşan bir model olan ve desen – aşı – polimer ve şeker karışımından yapılmış yüksek teknoloji ürünü çözünebilen mikroiğneler kullanılarak cilde yerleştiriliyor.

Futurism tarafından yayınlanan makalenin tamamını linkte bulabilirsiniz.

Kaynakça: https://stm.sciencemag.org/content/11/523

Dünyanın Uyanışı

Şengül Boybaş tarafından oluşturulmuş “Atiye” ve başından geçenleri anlatan bir roman. Netflix Atiye dizisine ilham veren roman, ilham veren derken, yanlış anlaşılmasın birebir aynısı değil. Filmi izledikten sonra kitabını okumak isterseniz hayal kırıklığına uğrayabilirdiniz. Sürükleyici bir kitap ama filmi kadar değil, son sayfalara doğru olay örgülerinin nasıl çözümleneceğini tahmin ediyorsunuz ama biraz anlatım uzatılmış. Betimlemeler, anlatım, dil; sade, anlaşılır ve sürükleyici. Şengül Boybaş’ın ilk kaleme aldığı kitabın bu denli sürükleyiciliğinden sonra bir sonraki eserini sabırsızlıkla bekliyoruz.

Tanıtım bülteninden

“İnsanoğlunun hikâyesinin bittiği yerde, onun hikâyesi başlıyordu…”

“Sıradan biri olman sıra dışı bir kadere sahip olamayacağın anlamına gelmiyor.”

Bir rüyayla başladı her şey. İki nehrin arasındaki bereketli topraklarda yürüyordu Atiye, birden hoş manzara yerini karanlık, kan gölü ve çığlıklarla süslenmiş bir senfoniye bıraktı. Toprak ana yeni bir çağa, Atiye kendi uyanışına gebeydi. Karanlığın sahibi içindekini çekip çıkarmak için karnına yöneldi ve uyandı Atiye. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı, çünkü o da biliyordu ki geçmişin hikâyeleri sonsuza dek gömülü kalamazdı. Ve gerçeğin izlerini sürmek için yola çıktı, varacağı yerin sırrını bilmeden… Çünkü insanoğlunun hikâyesinin bittiği yerde onun hikâyesi başlıyordu.

İnsanoğlunun hikâyesinin bittiği yerde hikâyesi başlayan Atiye, sıradan biridir ancak sır dışı bir kader yolu onu beklemektedir. Geçmişi geleceğinin önünde aşılamaz bir dağ gibi dururken hayatının önüne çıkardığı işaretlere kayıtsız kalamayıp rüyalarında gördüğü Göbeklitepe’ye giderek kaderinin peşine düşer. Peki, bu yolda hiç beklemediği şeylerle karşılaşan Atiye, sıra dışı kaderinin sırrına ulaşabilecek mi yoksa bu sırrın içinde kaybolup gidecek mi?

Asteroit Nedir? Nasıl Sınıflandırılır?

Asteroit ve Asteroit Tipleri Nedir?

Asteroitler, güneşin etrafında dönen küçük, kayalık nesnelerdir. Güneş sistemimiz yaklaşık 4.6 milyar yıl önce büyük bir gaz ve toz bulutu çöktüğünde başladı. Buluttaki yoğunlaşan tozun bir kısmı gezegen haline geldi. Gezegenlere dahil olma şansı bulamayan kayalık nesneler asteroitleri oluşturdu.

Asteroitler yapılarında bulunan elementlere göre 3 sınıfa ayrılır:

C-tipi en yaygın olandır yapısı karbonludur. Kil ve silikat kayalarından oluşur. Güneş’ten en uzaklarda bulunurlar ve bu nedenle ısı ile en az değiştirildiler, yani en eski olanlarıdır. Bazılarının 50 ° C’nin üzerindeki sıcaklıklara hiç ulaşamaması nedeniyle, % 22’ye kadar su içerebileceği tahmin edilmektedir.

S tipi silikoz asteroitleri olarak da adlandırılan esas olarak taşlı malzemelerden ve nikel demirden oluşur. İç asteroit kuşağında yer alırlar.

M tipi olanlar metalikler diye de adlandırılır, çoğunlukla nikel demirden oluşur ve asteroit kuşağının orta bölgesinde bulunur.

Kaynakça :

  1. http://www.astronomysource.com/tag/s-type-asteroids/
  2. https://spaceplace.nasa.gov/asteroid/en/