Yeni Gündem: Bağışıklık Pasaportu – Belgesi

Yeni Gündem: Bağışıklık Pasaportu

Dünya’nın tüm ülkeleri corona virüs ile mücadelesi veriyorken bugünlerde virüsü atlatan insanlara yeni bir belge, pasaport verilmesi konuşulmaya başlandı.

Virüs dediğimiz mikroskobik canlılar; nükleik Asit (DNA,RNA) ve protein kılıftan oluşan yapıdır, sadece canlı hücrelerde çoğalır ve bazı hastalıklara sebep olur. Virüs tek başına hayat belirtisi gösteremez, organeli yoktur, vücuda girdikten sonra hücrelere bağlanır genetik maddelerini enjekte eder. Virüs kontrolünü ele geçirdiği hücrede yeni virüs üretme talimatı verir. Çok sayıda virüs oluştuktan sonra hücre patlar ve virüs yeni hücrelere geçer. Bağışıklık sistemi virüsün farkına vardıktan sonra bağışıklık hücresi üretimi çoğaltır ve virüslü bölgeye gönderir. Ancak virüs bağışıklık hücresini de ele geçirmeye başlar. Bağışıklık hücreleri zaman geçtikte virüsü tanır ve virüse karşı vücudu savunmaya başlar. Zamanla vücut virüse uygun antikor üretir ve vücudun bağışıklığını sağlar.Vücut virüsü tanıdığı ve virüs antikorunu bulunduğu zaman yeni virüsün hücreye genetik maddesini enjekte edemez. Yani virüse karşı bağışıklık kazanılmış olur.

İngiltere, Almanya ve ABD’de “bağışıklık pasaportu”nun işe geri dönüşler ve ekonomik faaliyetlerin normalleşmesi için önemli rol oynayacağını düşünüyor. Almanya, işe geri dönüşlerin başlayabilmesi için Nisan ortasına kadar 100 bin gönüllüye bağışıklık taraması yapacağını bildirdi. İngiltere Sağlık Bakanı, “Bağışıklık Sertifikaları” düşündüklerini ve insanların normal hayata dönmeye kademeli olarak dönmeleri için önemli olduğunu söyledi. Bu pasaport-belge ekonominin sürmesi ve hayatın kademeli olarak normalleşmesi açısından önemli rol oynayacaktır.

YouTube https://www.youtube.com/watch?v=x2O8cig8Gs8 linkinden virüsler ve vücut savunmasını izleyebilirsiniz.

Salgının Kırsala Sıçraması – Çoğalması ve Doğabilecek Riskler

Salgının Kırsala Sıçraması – Çoğalması ve Doğabilecek Riskler

Türkiye gerek coğrafi gerekse iklim şartları yönünden tarım ürünleri üretmeye çok elverişlidir. 2019’iun ilk 11 ayda 16,21 milyar dolar ihracat yapılmıştır. Her geçen yıl artan ihracat oranları ve azalan ithalat gereksiniminin değişmemesi için salgının kırsala sıçramaması önlenmelidir. Nisan ayı gelmesiyle kırsaldaki tarım alanlarının hazırlanması, ekilmesine başlanması gerekiyor. Peki ne yapılmalı? Köy-kırsal giriş-çıkışları kontrol altına alınmalıdır ve çok titiz bir şekilde yönetilmelidir. Jandarma, köy muhtarları tarafından köy giriş-çıkışlarından kontrol noktaları kurmalıdır. Köylere; şehirlerden gelen akrabası bulunan kişiler, köyde yaşayıp dışarı bir kere çıkıp yapan kişiler köye geri alınmamalıdır. Köylerde karantina bölgesi kurularak köye giriş yapmak zorunda olan kişiler 21 gün boyuna o alanlarda tutulmalıdır. Her evin gıda-temizlik-ihtiyaç gibi ihtiyaç olması durumda haftada bir gün bir kişi tarafından temin edilmelidir. Bu kişiler hafta içi 5 güne eşit sayıda dağıtılmalıdır. Köydeki hayvanlar için yem stoğu yapılıp damda-ahırda-bahçede beslenmelidir. Köylere dışarıdan mevsimlik işçi kabul edilmemelidir.1 yıllık tüketimde sıkıntı yaşamamak için özellikle şu 1 hafta başta olmak üzere Nisan ayı üretim açısından büyük önem taşımaktadır ve çok dikkatli olunmalıdır.

Büyük Değişim Tetikleyicisi: Corona Virüs

Büyük Değişim Tetikleyicisi: Corona Virüs     

2019 Aralık ayında Çin’de ortaya çıkan ve “2019-nCoV” olarak adlandırılan virüsün başlangıçta bu denli ciddi boyuta geleceği düşünülmüyordu. Şubat ayında corona virüs kaynaklı olan hastalığa Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından Covid-19 adı verildi ve pandemi (küresel salgın) ilan edildi. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus, Corona’nın; “Co” su, virüs’ün; “vi”si; disease’in (ing:hastalık) “d”sinden oluşturulduğunu belirtti. Salgının durdurulması için aşı geliştirilmesi en az bir yılı bulabilir. Tek seçenek virüse yakalanan kişileri tespit edip karantina altına alarak gözlemlemektir.

Salgının ilk ortaya çıktığı zaman başlayan bir global değişimi-dönüşümü yaşıyoruz. 2020 ilk günlerinde etkisi gittikçe şiddetlenerek artan salgın dünya üretim merkezi olan Çin’e ekonomik açıdan büyük darbe vurdu. Elektronik, teknoloji, otomotiv, oyuncak, plastik, gıda, kozmetik, giyim sektörünün en büyük üreticisi ve tedarikçisi “dünyanın imalathanesi” konumundaki Çin ciddi ekonomik kayıplar yaşadı. Asya-Pasifik piyasalarından yaklaşık 211 milyar dolar silinebileceği Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Standard & Poor (S&P) tarafından bildirildi. S&P Çin’in 2020 büyüme tahminini 4.8’e düşürdü.

Türkiye’de ilk vaka 10 Mart 2020 tarihinde tespit edildi ve Mart sonuna doğru Türkiye’de salgının artışı hızlandı ve en çok vakası bulunan ülkeler sıralamasında 31 Mart itibari ile 10.sıraya yükseldi. (2.704 vaka)

Türkiye’de virüsün etkisini göstermesi ile ilk olarak, yeme-içme, seyahat, imalat- sanayi, sinema, eğitim, alanlarında büyük aksamalar, gecikmeler yaşanmaya başladı. Birçok firma beyaz yaka çalışanları evden çalışma (home-office) sistemine geçiş yaptı. 10-15 yıl sonra orta vade gelecekte yaşanması beklenen gelişmeler salgın sonrasında hızla hayatımıza geldi ve zorunda olarak bir dijital dönüşüm sıçrayışı yaşadık. Dünya olarak bir paradigma kayması (Pradigm Shift) yaşadık. Paradigma kayması: örneğin, motorlu araçlar icat edilmeden at arabaları varken, araba denildiğinde herkesin aklına atların çektiği bir araba geliyordu. Bu paradigma zaman içerisinde kaymış ve günümüz motorlu arabalarına dönüşmüştür. Çarpan etkisinin 5-10 olacağı bir yıl yaşayacağız. Bu şu demektir; tıp, eğitim, teknoloji alanlarında 5-10 yıllık gelişimi-değişimi-dönüşümü bir yıl içinde yaşanacak.

Yeme-içme sektörü; Ülkemizde ilk vakalar ortaya çıkması ile birlikte, insanlar kalabalık ortamlarda bulunmaya kaçınmışlardır. Restoranlar, lokantalar ve yemek sektöründeki firmalar; paket servis ve gel al modeline geçiş yaptı. Paket servis, eve teslimat veya online yemek sipariş platformu kullanmayan firmalar için büyük ekonomik zorluklar yaşanmaya başlandı. Online market teslimat servisi hizmeti veren şirketler bu salgın zamanında önemli rol oynadı ve ekonomik olarak kötü etkilenmediler.    

Seyahat Sektörü; Pandemi’nin ilk günlerinden itibaren (10 Mart) otobüs-uçak seyehat kısıtlamasına (28 Mart) kadar büyük bir sıçrayış yaşadı. 28 Mart 2020’de seyahat kısıtlaması – ulaşım yasakları başladı.28 Mart itibari ile Türkiye’de şehirlerarası ulaşım %98.9 oranında azalmıştır. Kısıtlamanın- yasağın süreci boyunca ulaşım firmaları (otobüs-uçak-metro-vapur-yükse hızlı tren-feribot) ekonomik olarak kötü etkilenecektir.

İmalat-Sanayi Sektörü; Türkiye gelişmekte ve üretmekte olan bir ülke konumundadır. İhracattan Türkiye 2019 yılında 180 milyar 468 milyon dolar gelir elde etmiştir. 2020 Ocak-Şubat 29 milyar 414 dolar olarak gerçekleştirilmiş. Mart ayı sonuna doğru üretimi durduran firmalar ortaya çıkmaya başladı.

Türkiye 3 farklı gurupta üretim yapmaktadır. Tüketim malları, ara mallar, yatırım malları.

• Tüketim malları kapsamında gıda, içki, tütün, dokuma, hazır giyim, ağaç, mobilya, ayakkabı gibi sanayi dalları değerlendirilmektedir.

• Ara mallar içinde çırçırlama, ağaç mantar ürünleri, kağıt, basım, deri ve küçük işleme, lastik, plastik kimya, petrokimya, petrol ürünleri, gübre, çimento, pişmiş kil, seramik, cam, demir-çelik, demir dışı metaller bulunmaktadır.

• Yatırım malları ise, madeni eşya, elektriksiz makinalar, tarım makinaları, ilmi ve mesleki ölçü aletleri, elektrikli makinalar, elektronik, karayolları taşıtları, demir yolu taşıtları, gemi inşaa, uçak imalat ve diğer sanayi dallarından oluşmaktadır.

Üretim ve sanayi Türkiye için önemli bir konumdadır. Türkiye’de firmalar en alt kademeden en üst kademeye, mavi yakası-beyaz yakası, tüm çalışanlar en üst düzeyde önlemler alarak üretime devamı ekonominin sürdürülebilirliği konusunda önem arz etmektedir.

Sinema Sektörü; 2019 yılında sinema sektörü 980.410.567 ₺ gelir elde etmiştir. 2020 Ocak ayında Türkiye’deki sinemalar Çin’de ki salgından itibaren 1 koltuk dolu – 1 koltuk boş şeklinde düzenlenmeye ve satılmaya başlandı. 16 Mart itibari ile sinema bir süreliğine kapatıldı. Birkaç yıldır nabzı düşen sinema sektörü bu salgından sonra daha çok kayıp yaşayacak ve bazıları kapanmak zorunda kalacak. Salgından sonra sinema salonları başka amaçla kullanılacak ortamlara değişmesi- dönüşmesi de söz konusudur.

Eğitim Sektörü; 16 Mart itibari ile Türkiye’de K12-kreş-anaokulu-ilkokul-lise-üniversite düzeylerindeki okullar 3 haftalık bir tatil ilan edilmiştir. 23 Mart itibari ile online eğitime geçilmiştir ve daha sonrasında tüm eğitim düzeylerindeki eğitim kurumlarının bahar dönemini online eğitim olacak şekilde ilerlenmesine karar verildi. K12 (üniversite öncesi) okullar-kurumlar televizyon kanalları- online eğitim programları ile eğitim süreçlerine başladılar. Üniversitelerde ise bazıları, slaytlar ve ödevler ile sürece başlarken bazıları açık kaynaklı programları, bazıları kurumsal programları bazıları ise kendi geliştirdikleri programları kullanmaya başladılar. Bazı üniversitelerde online ders katılım oranı, sınıftaki fiziki derslere göre katılımın daha fazla olduğu belirtildi. Şuan sınavların nasıl yapılacağı bir sorun olarak çözüme kavuşturulacak bir sorun olarak belirtilmektedir. Bazı üniversiteler MIT, Stanford gibi yurtdışındaki üniversiteler gibi proje bazlı puanlandırma yapılacağı sistem üzerinde çalışmaktadır.

Peki bu salgın, bu virüs Türkiye’de atlatıldıktan sonra Türkiye’de neler olacak? Salgın geçtikten sonra insanlar kapalı yerlere gitmek istemeyecekler. Bahçeli veya teraslı kafeleri tercih edecekler, açık hava mekanları insanlar ile dolup taşacak. Sahil kesimlerine, sıcak şehirlere-kesimlere(Ege-Akdeniz kıyıları) gidecekler. AVM’ler, sinemalar, toplu insanların bulunduğu kesimlere gitmemek isteyecekler. Aylarca evde sıkılmış olan insanlar sosyalleşme ihtiyaçlarını dostları, arkadaşları ile tenha yerlerde karşılayacaklar.  2020 güz dönemi eğitimini öğrenciler alıştıkları evden mi almak isteyecekler? Yoksa sosyalleşme ihtiyaçları ağır basarak arkadaş ortamlarının olduğu okullarda somut dersler mi almak isteyecekler? İş dünyasında evden çalışmaya zor ayak uyduran fakat seven çalışanlar evden çalışmak mı isteyecek? İş verenler ofislere gelmelerini mi isteyecek? Önceki dönemlere göre boş kalan ofisler, daha küçük ofislere mi taşınacak? Birçok bilinmeyeni içinde barındıran bu “Değişim Tetikleyici” hayatımızda neleri değiştirecek, hep birlikte bunu göreceğiz.

Kaynaklar:

  1. https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-51177538
  2. https://www.haberturk.com/2019-ihracat-rakamlari-aciklandi-2555282-ekonomi
  3. https://www.haberturk.com/2019-ihracat-rakamlari-aciklandi-2555282-ekonomi
  4. http://mis.sadievrenseker.com/2014/03/paradigma-kaymasi-paradigm-shift/

Koronovirüs Salgını Sonrası Yaşanan Değişiklikler

Koronovirüs Salgını Sonrası Yaşanan Değişiklikler:

1.Home-Office çalışma: Virüs yayıldıkça video konferans ve uzaktan çalışma sistemine geçildi.6 Mart 2020’den itibaren Amazon, Facebook, Google ve Microsoft çalışanları virüsün tespit edildiği Seattle ofislerinde uzaktan çalışmaya başladı.

2. Çin’e olan güven azaldı: Peter Goodman’ın New York Times’da yazdığı gibi, koronavirüs zaten “dünyanın Çin’e olan merkezi güveninin üretim için sıfır noktası olarak yeniden incelenmesine” neden oldu.Salgın kötüleşirse, Avrasya Grubu başkanı Ian Bremmer “Kesinlikle Çin dışında üretimin hızlandırılmış ayrışmasını göreceğiz” dedi.

3. Daha hızlı bilim: Stanford Üniversitesi’ndeki bilim adamları, yeni koronavirüs için 12 saat gibi kısa bir sürede mevcut modellerden çok daha hızlı testler verebilen bir tanı testi geliştirdiler. Hızlı bir salgın yaşanmasından sonra Dünya çapından değişiklikler yaşanmaya başladı. Bir salgının bir ülkeyi kısa bir sürede nasıl etkilediğini gördük. Yaşanabilecek bir sonraki virüs salgını için izlenebilecek süreci gördük. Çarpan etkisinde artış sayesinde 5-10 yıllık teknolojik gelişimi 1 yıl içinde yaşayacağız.