Yeni Normal – Eğitim ve Yemek Sektörü

GİRİŞ

Büyük Değişim Tetikleyicisi: Corona Virüs

2019 Aralık ayında Çin’de ortaya çıkan ve “2019-nCoV” olarak adlandırılan virüsün başlangıçta bu denli ciddi boyuta geleceği düşünülmüyordu. Şubat ayında corona virüs kaynaklı olan hastalığa Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından “Covid-19” adı verildi ve pandemi (küresel salgın) ilan edildi. WHO Başkanı Tedros Ghebreyesus, Covid-19 isminin; “Co” su, virüsün “vi” si; disease in (ing:hastalık) “d” sinden ve 2019 yılının “19” undan oluşturulduğunu  belirtti. Dünya’da virüsün ortaya çıkması ve hızla katlanarak artmasıyla birlikte birçok aksama-değişim-dönüşüm yaşanmaya başladı. Dünya vatandaşları virüs ile birlikte yeni bir normalde yaşamak için değişik senaryolar oluşturdular. Bu salgın bir siyasi bir yönü de vardır; devletlerin tek bir kararı yıllarca etkisi konuşulabilecek bir olaya sebep olabilir.  Önceden insanlara farklı gelen hareketler, davranışlar kısa zaman içinde insan hayatında yerini aldı ve normali haline geldi. Aşı çalışmaları başarılı sonuç verip aşı bulunana kadar veya virüs mutasyona uğrayarak insanlık için risk teşkil etmeyi sonlandırana kadar yeni normalin içinde yaşayacağız.

YENİ NORMAL

Normal nedir? Bizim doğduğumuz andan itibaren şu ana kadar gördüğümüz, öğrendiğimiz ve bizimde uyguladığımız yaptığımız olağan, alışılagelen, şaşırılacak bir yönü bulunmayan hareketler, durumlar ve tepkiler bütünüdür. Bu hareketleri uyguladığımızda, durumlar ile karşılaştığımızda ve tepkileri verdiğimizde şaşırmayız, alışmışızdır, bize farklı gelen bir yanı yoktur.

Corona virüs hayatımızda etkisini hissettirmesiyle birlikte normali, stabil günlük hayatımızı yaşayamamaya başladık, pandemi, filyasyon, entübe, sosyal mesafe, pik noktası, asemptomatik gibi yeni yeni terimler girdi hayatımıza. İlk duyduğumuzda anlayamadık, daha sonra dilimiz dönmeye ve anlamlarını öğrenmeye başladık bu yeni terimlerin, hayatımızda yer aldılar.

Sabah servis beklemeden, erkenden kalkmamaya başladık, başlarda garip geldi ama hızlıca adapte olduk. 8:00’de başlayan mesai için 7:55’de uyandık, kahvaltımızı alıp, masaya bilgisayarımızın başına geçtik. Geçmişte yaşadığımız normal iş gününden daha farklıydı ama daha rahat geldi bize. Ulaşımda vakit kaybetmedik, erken kalkmadık, daha az yorulduk. Saatlerce kameraya bakarak toplantılar yaptık, yerimizden kalkmadan. Yeni ofislerimiz evler oldu.

8:30’da başlayan ders için 6:30-7:00’de kalkıp yollarda zaman harcayarak derse geç de olsa yetişmeye çalışmadık. Derslerden kısa süre önce uyandık, dersi dinlerken yemeğimizi yedik. Başta ekrana bakmak, kameraya karşı konuşmak zor geldi evet çünkü bizim normalimizde yaşadığımız bir rutin değildi, zamanla alıştık.

Her akşam güncel durumu beklemeye başladık televizyon kanallarında akşam haberlerinde. Hafta sonlarımızı evlerde geçirdik. Evler kalmaya alıştık.

Dışarı çıkacağımız zaman maskelerimizi taktık, sosyal mesafeye uyum sağlamaya çalıştık. Markette kasaya geçtiğimiz zaman mesafeli bir şekilde bekledik sıramızın gelmesini. Ramazan, Bayram geldi geçti, alışkın değildik yalnız kalmaya evlerde oturmaya. Dedelerimizi, ninelerimizi, annelerimizi, babalarımızı uzun süreler görmedik, telefon ile görüşmeye, aramaya başladık birbirimizi. Daha önceki senelerde böyle miydi? Birbirimize sarılır, birbirimizi ziyaret ederdik. Belki de insanlar, sokaklar, içinde bulunduğumuz bu durum bize garip geldi ama zaman geçtikçe alıştık.

Tüm bu hayatımızda olmayıp, birden hayatımıza giren, başlangıçta bize farklı gelen ama zaman içinde tekrarlaya tekrarlaya alıştığımız ve şu an hayatımızda yer alan sözcük, davranış ve hareketler bizim “yeni normalimizi” oluşturdu. Kısacası yeni normal; kaçınılmaz değişime alışmak ve bir süre sonra yapıldığında alışılagelmiş-sıradan ritüel gibi algılanmasıdır.

Daha önceki normaller bize garip gelmeye başladı, yolda maskesiz yürüyen bir insan, 65 yaş üstünde veya 20 yaş altında bir insani görmek bize garip gelmeye başladı.

YENİ NORMALDE YAŞAM

Türkiye’de ki ilk önlemlerin alınmasıyla birlikte yaşamımız, alışkanlıklarımız, ritüelimiz ve normalimiz değişmeye başladı. İlk olarak sosyal mekanlar mekandı, eğitim, iş uzaktan olarak değiştirildi. Mayıs ortasına kadar artarak ilerleyen süreç, tedbir ve kısıtlamalar ile sabitleşmeye ve düşüşe geçmeye başladı. Peki yeni normalde yaşam nasıl olacak?

Mart itibariyle kapatılan, restoran, kafe, pub, bar, lokanta, otel, düğün salonu, avm eğlence yerleri önümüzdeki günlerde açılacak, ancak eskisi gibi olmayacak hiçbir şey. İnsanların birbirine temas etmemeleri Sosyal mesafenin korunması gerekiyor. Restoran ve kafelerde insanların, garsonların birbirine teması en aza indirilecek. Self servis ile herkes istediğini seçecek, tabağı, yemeği aşçı hazırlayacak ve verecek. Açık büfeden herkes kendi istediğini kendi alacak gibi bir düzen olmayacak. Tek kullanımlık ürünlerin kullanımı artacak. Restoran, kafe ve lokantalarda bir masada oturabilecek kişi sayısı azalacak, masalar arası mesafe artacak.

Eğlence yerlerindeki oyun masaları birbirinden uzaklaştırılacak, oyuncular birbirinden uzak oturacak. Oyun eşyalarına (ıstaka, taş, pul, kağıt) temas azalacak. Koruyucu paneller insanlar arasına konularak eğer virüs taşıyıcısı olan var ise birbirlerine bulaşması önlenecek.

Parklarda, bahçelerde, sahillerde ve hatta kumsallarda insanlar yakın oturmayacak. Kendilerine ait sosyal özgürlük alanları olacak. Arkadaş grubu, aile ile gelenler kendi alanlarında oturacak. Bu alanlarda yer bulmak daha zorlaşacak. Bir sahil kenarında oturup manzarayı izlemek için, bir sahilde denize girmek için daha uzun süreler sıra beklenilecek.

Yeni normalde ofislere dönüşler yaşanılacak ancak eskisi gibi her gün ofiste çalışılmayacak. Yaşanılan bu süreçte evden çalışma deneyimi elde edildi fazlasıyla, evden çalışılabilecek gün sayısı artacak. Büyük genel müdürlük ofislerine, kat kat plazalara ihtiyaç kalmayacak. Genel müdürlükler küçülecek, yeni ofisler evler, yazlıklar, olacak. 

İnsanlar için sosyalleşmek bir ihtiyaçtır, uzun süredir evlerde kalarak arkadaşları, akrabaları, dostları ile yüz yüze görüşemediler. Yeni normal araçlarını kullanarak online olarak videolu canlı görüşmeler yaptılar ama bu onların sosyalleşme ihtiyaçlarını karşılamadı. Kısa süre sonra kontrollü sosyal görüşmeler ile birbirleriyle görüşüp hasret giderecekler, ihtiyaçlarını karşılayacaklar. Psikolojik olarak bu gereksinimleri karşılamak insanlara iyi gelecek.

YENİ NORMALDE EĞİTİM

Peki yeni normalde eğitim nasıl olacak? Sabah 7-8’lerde okullara gidip 16-17’lerde mi çıkacağız? Her gün okula mı gideceğiz? Sınıf oturma düzenleri nasıl olacak?

Türkiye ve Dünya’da birçok k12 düzeyinden lisansüstü düzeyine kadar tüm eğitim öğretim faaliyetleri corona sürecinde ara verilmişti. Birçok düzey eğitim öğretim faaliyetlerine kısa süreçte çözüm üretti ve değişik dijital platformlar kullanmaya başladı.

Tv kanalları, kurumsal ürünler, yerli geliştirilen konferans araçları kullanıldı derslerde. Zoom gibi uygulamalarda öğrencilere derse aktif bir şekilde katılabildiler ancak bazı uygulamalarda sadece eğitmen-öğretmen konuştu, öğrenciler dinledi, soru soramadılar, interaktif bir eğitim olmadı.

Dünya yeni normale geçmeye, alışmaya çalışıyor. Çin’de pandemi sonrası bazı okullarda eğitim faaliyetlerine fiziksel olarak devam edilmeye başlandı. Sabah okula maske takarak gelen öğrenciler birbirleri ile mesafeli ile sıraya girdiler. Ateşleri ölçüldü ve elleri dezenfekte edilerek sınıflara alındılar. Sınıflarda ki alanlar en verimli kullanılarak yeni normale uygun yeni yerleşim planlamaları yapıldı, öğrencilerin masalarına paneller konuldu. Birbirleri ile olan mesafeleri düzenlendi.

Yakın gelecekte eğitim alanında ne olacak? Eğitim konusunda yaşadığımız 3-4 aylık süreç bizim elimizde işleyebileceğimiz bir data oluşturdu. Bu datayı yorumladığımızda bazı derslerin online işlenebileceğini, genellikle teorik, bazı derslerin ile pratik veya laboratuvar faaliyetleri gerektirdiği için fiziksel ortamda işlenebileceğine karar verilecek. Yeni normalde eksisi kadar uzun süre okula gitmeyeceğiz, bazı dersler online olarak devam edecek ancak pandemi sürecinde ki gibi de hepsi online veya uzaktan olmayacak.

ÖZET

Corona virüs insanlık için büyük bir tetikleyici oldu. Salgının ilk zamanında beri büyük bir değişimi, dijitale dönüşü yaşadık. Dünya üzerindeki dengeler değişti. Normal olarak tanımladığımız, bize alışılagelmiş olgular değişti. Farklı davranışları, hareketleri hayatımıza dahil ettik, yeni normalimizi oluşturdular. Türkiye’de virüsün etkisini göstermesi ile birden farklı alanda aksamalar-gecikmeler-dönüşümler oldu (yeme-içme, seyahat, imalat-sanayi, eğitim, sinema). Birçok beyaz yaka çalışanı uzaktan çalışma sistemine, birçok öğrenci online-uzaktan eğitim sistemine geçti. 

10-15 yıl sonrasında gelecekte yaşanması beklediğimiz gelişme-dönüşüm salgın sonrasında hızla hayatımıza girdi ve zorunlu olarak bir dönüşüm sıçrayışına zorunda kaldık. Dünya olarak bir paradigma kayması (pradigm shift) yaşadık. Corona sonra ki bir yılımızın çarpan etkisi 5-10 olacak. Bu şu demektir; tıp, eğitim, teknoloji vb alanlarda ki 5-10 yılık gelişim-değişim ve dönüşümü bir yıl içinde yaşayacağız. Yaz mevsimi gelmesiyle birlikte insanlar bunalmanın ve kısıtlamanın da etkisiyle kapalı yerlere gitmek, orada vakit geçirmek istemeyecekler. Teraslı veya bahçeli kafeleri tercih edecekler, açık hava mekanlarına talep artacak. Sıcak bölgelerin kıyı kesimlerinin kalabalık olmayan alanlarına gidecekler. 2020-2021 eğitim-öğretim döneminde ve sonrasında online dersler devam edecek ancak pandemi sürecindeki gibi hepsi uzaktan olmayacak. Ofisler, plazalar, genel müdürlükler küçülecek, insanlar uzaktan çalışma modeli ile 2-3 gününü ofise gelmeden çalışacak. “Değişim tetikleyicisi” bir çok normalimizi; yeni normal ile değiştirecek, farklı bir deneyim,konfor alanı oluşturacak.

KAYNAKLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir